14 Eylül 2007 Cuma

Seninle Aydinlatabilmek Şu Kör Karanliğiii!!! Seçenekler

Yalan herşey yalan
sende yalan bende YALANN!...


Bir boşluktayım
Dibi gözükmeyen karanlık bir boşlukta
Çıkış yolunu arıyorum
Yolllar birbirine karışmış


İşaretler yalan söylüyor
Yanlızım bu karanlık yerde
Yanlızım! Herşey yanıltıyor beni
Elimden tutup kurtarıcak kimse kalmamış!


Kafamı dinliyorum şu karanlık yerde
Yanlızlık bazen iyidir derler ya
İyi tarafınınn neresinde olduğunu
Keşf etmeye çalışıyorum


İyi olan yani
Hislerinle başbaşa kalıp
İyice bir karmaşıklıkta bulmakmı
Çaresizliğe düştükce zayıf hissetmekmi kendini???


Yanlızlıkla savaşıp
Sonunda yenilmekmi
Herşeye
Büsbütün güçsüz kalmamı?


Yada korkmakmı?
Çaresizliğinin ürpertisimi?
Sensizliğin yitirdği bir kalpmi?
Acı çekip yıpranmakmı her an?


ÜŞÜMEKMİ? AĞLAMAKMI? ÖZLEMEKMİ? HANGİSİ?


SANIRIM İYİ OLAN TEK YANI!!!!!!
Seni düşünebilmek
Seninle gibi olabilmek
Sensizliğin üstünü senin hayalinle örtebilmek
Seninle aydınlatabilmek ŞU KÖR
KARANLIĞIIII!!!!!!!!!!!....





KORKARIM GİDECEKSİN

KORKARIM GİDECEKSİN

Korkarım gideceksin
Aklım baştan gidecek
Eşgalime hüküm koyup gideceksin


GÖZÜMÜ AÇIP SANA UYANDIĞIMI
SENLE KÖRDÜĞÜM OLUP
SANA YANDIĞIMI
UNUTUP GİDECEKSİN


KORKARIM ARDINDAN BAKAMAM
DÖNÜŞÜ İMKANSIZ YOLUN
GİDİŞİ İÇİMİ YAKAR DAYANAMAM


Gideceksin kirpiklerim
Şahit olacak gecelere
Susacak kalem sensiz hecelere


Korkarım artık seherleri sana sormaya
Paramparça kıldığın yüreğimi sarmaya
Yalnızım yazık gideceksin



13 Eylül 2007 Perşembe

Her Mektup Cevabını Bekleyen Bir Sevgiliyle Başlar....

Her mektup cevabını
bekleyen bir sevgiliyle başlar

Sevgili Dost,
Sevgili Arkadaş,
Sevgili Anne, baba, kardeş diye...
Bu mektup ise cevap beklemeyen, sadece "sevgili" diye başlayan sahipsiz
satırlardan oluşmakta.

Ah! İçimin okyanusu..
Mavilerim kalmadı.
Yüreğim yelkensiz.
Bir fırtına çıkacak olsa,
İlk alabora olacak gemi benim.

Sevgili...
Sen bilmedin beni,senin bilmeyişin benim acılanmam oldu ve acılanmam
yorgunluğumla kanadı.
Sen bilmedin; ben çekindim, sen bilemedin; ben çekildim, istedim çektim ve
gittim.

Sevgili..
Sana en çocuksu tavrımla sesleniyorum. Olgunluğum başımın belası oldu. Ben
senden önce değil, sen benden önce gelmeliydin.
Belki o zaman daha az kanardım ve suskun kelimelerde bu denli
boğulmazdım.

Sevgili..
Ben her gece uykularımı kovalayıp uykusuzluğa yakalanırken, sen hangi
şehrin ışıklarına dalıyorsun ve gecenin hangi saatinde uykuya yenik
düşüyorsun?
Ah! Sabahları kavuran güneş... hep aynı tepeden atar kızıllığın ve hep
aynı pencere, hep aynı ağacı ezberleyerek ve düşlerimde ona yer vererek
sana ulaşır bakışlarım.

Sevgili...
Ben her nefeste varlığının farkındayım.
Bölüyorum seni, zamanı küçültmek için yapraksız bir takvime...
Yıllar sen oluyor, aylar sen, haftalar sen, günler sen.
Çarpıyorum seni zamana, unutmak için her şeyini...
Saniyeler sen oluyor, dakikalar sen, saatler sen...

Sevgili..
Bu kaçıncı gemi limana ulaşamadan kaybolan?
Yoruldum; uçsuz bucaksız okyanuslara benzeyen düşüncelerimden.
Usandım, hep susuzluğa mahkum bir sahrayı andıran benliğimden.
İsmin ruhuma bir diken gibi batar. Varlığın bir acı, varlığının gölgesinde
yokluğun bin sancı!..
Sevgili desem, duyacak kadar yakınsın.
Ruhumun konuğu ol desem, erişilemeyecek kadar uzaksın.

Sevgili..
Sen durgun suya olan korkaklığım; bir, iki ve üçüncü kulaçtan sonra
umutsuzluğum ve batışım.

Sevgili...
Eylül bitti; şimdi güz gecelerinin hangi yıldızı gülümsetebiliyor seni?
Bulunduğun şehrin hangi caddesi, kaç no'lu evi huzurun olabiliyor senin?
Ben seninle bu denli doluyken, sen şimdi kimleri biriktiriyorsun
içinde?...



Gel Desem...

Gel Desem...

Bir gizli düş gibi yaşıyorum seni
Kimselere anlatamadığım,
Bir benle paylaşabildiğim …
Yok çarem benden başka
Bazen kendime dahi söyleyemediğim …
Bol bilinmezli bir denklem gibi
Düşün düşün çıkamıyorum içinden
Sürekli bir dalgınlık, bir yorgunluk
Bir başıboşluk hüküm sürmekte.
Bu sevda böylesi olmamalıydı
En olmazı yaşıyorum, belki de en imkansızı
Dört duvar zindan gibi çevremde
Bir de sen sardın dört duvar gibi etrafımı…

Gel desem..
Bilmem ki gelir misin?

******
öyle özledim ki ...
buram buram kokuna hasretim.
dar geliyor sensiz her yer
alışmak zorundamıyım
yoksa sorgusuzca? ..
çığlıklarımı içime hapsetmek mi
yoksa en olası?
bir seni istedim ben, sadece sevdanı
böylesi severken ben,
kolay mı sanırsın dayanmayı?

Asuman Alp



Çocukça Aşık Olmak

Çocukça Aşık Olmak...

Seni özlemek geldi içimden
Çocukluğumu özler gibi
Babamın eve gelişini gözler gibi
Sobanın üzerinde kızarmış ekmek
Çaydanlıkta tıkırdayan çay
İçmek geldi seni içimden
Oh çekerek yudum yudum

Ağlamak geldi içimden
Hüngür hıçkırık çocukça
Hiç neden olmasa bile
Türlü kaprisler yaparak sana...
Karanlıktan korktum da yine
Yatağında uyumak istedim
Sokulup kedi gibi koynuna
Sıcaklığını duymak istedim

Haydi evcilik oyna benimle
Çamurdan köfteler yap bana
Bu yaramaz bebeğine
Ninniler söyle dizinde
Haydi çocuk gibi davran bana
Hiç olmadığım kadar çocukça
Çocukluğuma ver bütün bunları
Farzet ki -
Çocukça aşık olmak geldi içimden...


9 Eylül 2007 Pazar

ßenimle Ölürmüsün..




I love you


Sana Seni Yazıyorum...



Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya,başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu saatlerde kağıdı,kalemi elime alıp,seninle dertleşmek,yalnızca sana yazmak ve yalnızca seni özlemek geliyor içimden.Sana yazmak.''Sana seni Yazmak''
Seni ve yüreğimde anlam bulan duyguları...Sana ait yüreğimin derinliklerinden kopup gelen artçı şokları anlatmak ve toprağı alnından öperken yağmur taneleri,tüm benliğimle sana yağmak istiyorum...

Bu gece dudaklarımdan dökülen her kelimede sen varsın ve yine sen varsın yarım kalan sevdamın eksik taraflarında.Bomboş ve sessiz kaldırımlarda yürürken seni haykırıyorum sensizliğin inadına! Bu sensizlik gecesinde sevdamın en ücra köşelerine seni yazıyorum.

Bu gece gene yağmur yağıyor.Yağmur yağıyor gönlümün sensizlikle yanan her yerine.Yağsın,yağsın ki saklasın sensizliğimde döktüğüm gözyaşlarımı!Ve yine saklasın sensiz geçen bomboş hayatı...

İşte seni haykırıyorum sensizliğe alışamamış yüreğime,işte seni yazıyorum!!!
Bu gece gene yağmur yağıyor.Senyoksun oysa biliyorum ve üşüyorum sensiz kaldığım saatlerde. Gözyaşlarımı efkarıma kattım bu gece. Sevdamı,umudumu ve seni kızgın bir sel gibi kalbime akıttım.

Bu gece yağmurla beraber gözyaşlarım yağıyor ve ismini yazıyor sensizliğin acısı ile kıvranan kaldırımlara.Süzülen her damlada sen vardın ve yine sen vardın gecenin en karanlık anında. o,doya doya bakamadığım gözlerin,gözlerimin içine bir kez daha değseydi ve tebessümünden bir gül açsaydı yanaklarında,yetmez miydi? Bir bakışın bir ömüre değmez miydi?
İsmini kazıdığım kaldırımlara sanki sen yağıyorsun yağmurla birlikte ve sevgin yağıyor yüreğime...Yalnız ve bomboş odamda sen varsın hala.Hala sensizliğim duruyor yanı başımda...

Bu gece gözyaşlarım yağıyor sensizliğimle birlikte kaldırımlara.Seni arıyorum,erimekteyim...Karanlık geceye inat ay gökyüzünde...

Ve gökyüzü yüreğimde.......



8 Eylül 2007 Cumartesi

Sevgiliye

Sonbaharda ağaçların yapraklarını döktüğü gibi
Döktüm dilimdeki sözcükleri
Hepsi bir haykırış hepsi bir yakarıştı
Sen anlamadın.


Artık
Geride bırakıyorum sana ait olanları
Kelimeri ve şarkıları başkası için söylenmek üzere
Raflara kaldırıyorum
Senin içinde geçtiğin bir sözcük bile olmayacak artık.

Sana dair olanlar söküyorum tek tek
En zorda insanın geçmişini
ve anılarını sökmesiymiş
Anlıyorum

Hep peşinden gelecek bir geçmiş de istemiyorum
Artık geçmişimi de bırakıyorum arkamda
Geriye bakıp daha çok hatırlamak
ve üzülmek istemiyorum


Unutuyorum desem yalan
Unutmuyorum
Şimdilik
Sadece alışıyorum
Alışmak unutmanın başlangıcıymış
Önce alışırsın
Sonrada unutursun
Unuttuğunda da geri dönmesin
Bakmasın bile


Şimdi.
Söyledim sözleri de geri alıyorum
Siliyorum birer birer bütün yazdıklarımı
Karalıyorum adımın yanına yazdığım adını

Senle yaptığım
Doğrularımı ve yanlışlıklarımı ayıklıyorum
Yanlışları koyuyorum bir köşeye
Doğrular zaten benim doğrularım

Bu aşkın bütün hesabını kapatıyorum
Bize dair hiç bir şey yok artık
Ne sen ne ben artık bir şey söylemeyeceğiz
Söylesende ben duymayacağım



Sözcükler anlamını yitirdi artık.
Sana dair söylenecek bütün sözleri tükettim
Kelimeler dilsiz artık
Lal ettim dilimi
Sana bir şey söylemiyorum....


....Sana Söyleyeceklerimi Susturdum...

Unutma!

Unutma!
yüreğinde bir ismin imzası var
ve sen onu silemezsin

söküp atamazsın ne kadar uğraşsan da
seninle beraber büyür ıcındekı sızı
ilk önce onu hissedersin
başkasına dokundugunda...

Unutma!
bir kere sevdin mi
uzun uzun yanarsın
sitemler.. öfkeler birikirken ıcınde
sen azalırsın.
dilinde küfür elinde kadeh eksik olmaz
günler böyle geçer. alışırsın...



Unutma!
sabahlar artık gecikir.
ister sağa dön ister sola
gözüne uyku değil gidenin hayali gelir...
kendini şiirlere verirsin
elin sigaraya gider her on dakika da bir
fena zehirlenirsin...

Unutma!
bir süre güvenmeyeceksin kimseye
kandine sığınacaksın
aşk konuşulduğunda sen susacaksın
of'larla ah'larla başlayacaksın her cümleye
çevrende senden başka herkes haksız olacak
senin haklılığınsa çaresiz gidecek çöpe..


Unutma!
bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
biri seni bulacak...
önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
biraz ürkeceksin.
ne kadar dirensen de nafile
insansın sonuçta, seveceksin....


eski acılara bakıp da küsme sevdalara
gavura kızıp da oruç bozulmaz
sök at kafandan acaba'ları!
bir kemik aynı yerden
iki defa kırılmaz..


artık kararmaz gecelerin.
bir daha yaşlar akmaz gözünden.
sabahların gecikmez.
kim bilir ağladığın günlere gülersin
bir defa öldün ya zamanında?
bir daha ölmezsin...

aLintidir..

Oh Olsun...

sen beni sevmiyorsun,
olsun,
benim seni sevdiğimi bilmiyorsun,
oh olsun..

Ümit Yasar Oguzcan